Pages

24 Haziran 2014 Salı

KİM KU-DUK TÜRKİYE ZİYARETİNDEN NOTLAR


KİM KU-DUK TÜRKİYE ZİYARETİNDEN NOTLAR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, “İstanbul-Gyongju 2013 Dünya Kültür EXPO” etkinlikleri kapsamında 13-19 Eylül tarihlerinde Türk-Kore Film Haftası düzenlendi. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Prof. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Merkezi’nde izleyicilerle gerçekleşen söyleşide öncelikle kendini ve sinemayla olan yolculuğunu anlatan Kim Ku-duk, hayatında ilk kez Fransa’da 33 yaşında film izlediği zaman çok şaşırdığını ve film yapmak gibi bir meslek varmış diye düşünüp senaryo yazmaya başladığını söyleyerek biz izleyicileri de şaşırttı.
Senaryo yazma çalışmalarının iki yıl sürdüğünü söylerken bilgisayar değil kalem kullandığını da belirtirken hayalimde onun senaryo yazarken canlandırdım açıkçası. “Film çekmek için en önemli madde yaşamın kendisi, diğer bir deyişle film dünyanın imgeleştirilmiş kaydı ve filmi çekerken insanların düşüncelerinin nasıl gösterileceği üzerine yoğunlaşmak gerek,” diyor Ku-duk. Yaşarken karşılaştığımız bütün insanların sinema için bir malzeme olduğunu, bu yüzden de aslında askerliğini yaparken, fabrikada çalışırken ve Avrupa’da gezerken edindiği deneyimler hep kendisi için bir sinema eğitimi olduğunu ifade etmesi onun filmlerindeki derinlikli karakterlerin kaynağını da bize gösteriyor. En etkileyici sözlerinden biri ‘beyazı göstermek için, siyahı kullanmak’ bu da çok kullandığı metoforların sebebini açıklıyor sanırım.
Acı filmine dair
Senaryo üzerinde iki ay çalışmış ve de aslında bunun iki ay ile sınırlı değil, bu sürecin yaşamış olduğu hayat boyunca öğrendiği şeylerden yola çıktığını ve aynı şekilde oyunculuk ile yaklaşımını da yapılandırdığını vurguladı. Söyleşinin ortalarına doğru birden çok konuştuğunu farkettiğini ve utandığını, filmlerindeki karakterleri gibi sessiz olmak istediğini fakat bakarak anlaşamayacağımız için böyle olması gerektiğini söyleyerek konuşmasına devam etti. Acı filminde de daha fazla diyalog olmasının sebebini, ”Sözle açıklanması gereken sorular olduğu için” diye ekledi.
Moebius…
Sessizlikle bağlantılı olarak son filmi Moebius üzerinde karakterlerin sessiz ama yan karakterlerin konuştuğunu dikkat çekerken, konuşmanın sadece sözle değil; gülmek, ağlamak, ve çığlık atmanın da bir tür konuşma biçimi olduğuna dikkat çekti. Bu bahsettiği üç ifade şeklinin ,insanların zorluk yaşadığı zamanları yansıttığı için önemli bir ayrıntı olduğunu düşünüyor. Filmin temasıyla ilgili ise paranın insanı ne hale düşürdüğünü göstermek, ,insanın mı paranın mı önemli olduğunu düşündürmeye çabaladığını ,fakat bazı insanların asıl temanın intikam olduğunu düşünmesinin de normal olduğuna da dikkat çekti. Aslında “seyircinin nasıl algıladığı önemli” derken, “bir filmden farklı anlamlar çıkarabilmenin önemli olduğunu ve tek bir anlam üzerinden yola çıkmanın filmleri katmanlaştırmadığını” da belirtti. “İnsan nedir?” sorusunun cevabını verdiği noktalarda film çekmeye devam ettiği, temalarının geniş bir perspektiften alınmasını da açıklıyor bir bakıma.
Hollywood’da Film Çekmek
Kim Ku-duk’a yöneltilen sorulardan biri de Hollywood’da film yapmak üzerine düşünceleri ile ilgiliydi. Oradaki oyuncuların Kore kültürünü tam olarak yansıtamayacağını düşündüğünü ve eğer amaç bütün dünyada tanınmak ise bunu zaten başarmış olduğu için gerek kalmadığını söyledi. Filmlerinin hala gösteriliyor olması ve Türkiye’ye kadar gelmesi de bunların göstergesi olduğu şeklinde yanıtladı.

Eskişehir